Otomobillerin altın çağı 1920’li yıllarda başladığında bir takım kaygılara neden oldu. Artan otomobil sayısı için park yeri problemi ve park yeri için ihtiyaç duyulan arazi azlığı baş göstermeye başlamıştı. Her geçen gün artan araç sayısı, sonsuz otopark ve arazi işgali anlamına geliyordu. Bu durum karşısında geliştirilen otomobil asansörleri o dönemde hem moderndi hemde ciddi anlamda arazi tasarrufu anlamına geliyordu. Nitekim iki otomobilin park yaptığı alan boyutuna sekiz tane otomobil sığdırılabilmekteydi.
Bunun ilk örneği Fransa’nın Paris kentinde yapılan Garage Rue de Ponthieu otoparkıydı. İlk kez 1905 yılında Paris’te yapıldı.
Sistemin adı APS’idi. Açılımının Türkçesi otomatik park sistemi anlamına geliyor. Ferris çarkı (dönme dolap) benzeri bi sisteme sahipti ancak paternoster asansör olarak adlandırılmaktadır. İki araçlık alana sekiz araç park edilebilmesi en çok tutulma sebeplerinden biri olmuştu. İlgi ve popülerliği çok yüksekti. Toplamda 1000 adet araç kapasitesini aşan sistemler kuruldu.
1940 ve 1950’li yıllarda APS sistemi Amerika’da büyük ilgi görmüştü ancak Amerika’da ki sistemlerde yaşanan teknik arıza ve sürücülerin araçlarını alabilmesi için uzun süre beklemeleri nedeniyle ilgi bir hayli azaldı.
Paternoster Asansör Nedir? : Bir döngüde hiç durmadan dönerek her turda aynı yere gelen asansör sistemidir.
About Author
