
Ancak anladığımız şeyleri severiz.
Sinan Sertöz
Kitap matematik hakkında Sinan Sertöz tarafından yazılmış. TRT’de yayınlanan bir belgesel dizisinin kitabı. Küçük bir yorum;
Başlangıç
Galiba yıllarca Matematik dersini bu sebeple sevmedim. Ta ki anlayana kadar. Ne zaman anlamaya başladım o zaman matematiği sevmeye başladım.
İlk kısımda çok güzel bir soru var, matematik insan tarafından mı ortaya çıkarıldı yoksa bulunuyordu da biz mi keşfettik? Tabi ki keşfettik. Şu anda bile keşfetmediğimiz kim bilir neler vardır matematikte...
Kitapta vurgulanan şu nokta çok güzel; bilim para için yapılırsa bilim değildir. Aynı şekilde bilimle uğraşmak için profesör olmaya gerek yok (tabi çalışmaların itibarı için önemli). Gerçi uzman olunan alanda zaten otomatikman kişi profesör oluyor. Bu iş unvan meselesi değil.
Kitapta bazı noktalarda Fuat Sezgin hocayı bolca yad ettim. Mesela Ömer Hayyam’ın matematik üzerine yaptığı çalışmalar batıda yıllarca başkalarının ismiyle ortalıkta bulunmuş. Yine bu kitapta batının kötü bir hırsız olduğu ortaya çıkıyor.
II. Bölüm
Sonsuzluk konusuna değinilmiş. Fraktalların hayret verici şekilde yaratıldığını görüyoruz. Fraktalların teorik olarak sonsuza kadar gidebileceği teorik olarak mümkün olsa bile teknik olarak pekte mümkün olmadığı görülüyor. Yine Fuat Sezgin Hocayı anmak istiyorum. Yazar Sinan Sertöz Pisagor isimli kişinin Çin, Hindistan ve Ortadoğu gibi yerlere gidip bilgiyi öğrendikten sonra kitaba aktarmasından bahsediyor. Tabi kaynak göstermeden yapıyor. Kendi malıymış gibi bu bilgileri kullanıyor. Kitapta dik üçgen teoreminin Pisagor tarafından ortaya çıkarılmadığı belli oluyor.
Fuat Sezgin’i vurgulamamın sebebi batı bilgiyi çalmış, kendi ürünü gibi pazarlamış. Şuanda teknolojide ve bilimde bu kadar ileriye gidebilmelerinin sebebi depoladıkları bilgiyi artık yaratıcılığa dökebilmeleri. Bilim Tarihi Sohbetleri kitabında da yaratıcılığın önemi vurgulanıyordu. Artık onlar yaratıcılık kısmında. Peki biz ne yapacağız? Bizde onlardan öğrenip çok daha iyisini yapacağız. Tarih tekerrürden ibaret. Bizim bu zamandaki farkımız ise binlerce bilgiye kolayca ulaşabilmemiz olacak. Bu bilgileri yaratıcılığa dökebiliriz.
III. Bölüm
IV. Bölüm
Matematik => Matesis yani ben bilirimden türeme bir kavram.
Calculus: Çakıl taşlarıyla hesap yapma.
Son
Matematik sisteminin pek de sıkıcı olmadığı ortaya çıkıyor. Yaratıcının insanlar için yarattığı inşa edebilme ve diğer şeyleri ortaya çıkarabilmeleri için yarattığı güzel bir sistem. Yazar İlimle uğraşan adını sildirmez noktasına çok iyi değinmiş. Ünlü olmak isteyen varsa ilimle uğraşsın. İlim sahibi üretir. Üretmek gerek. Saçma, gereksiz demek yerine araştırma yapmak gerek. Boş vakit kavramını hayatımızdan çıkarmamız ve bolca kitaplarla haşir neşir olmamız gerek.